Güdücü tesir

Güdücü tesir, bir ‘varlık’tan bir ‘madde’ye veya bir başka varlığa bir ‘tâli tesir’in gelmesi olayında; tesiri verici (gönderen) varlığın ‘manyetik alan’ından kalkmış birinci tâli tesirle sempatize olan; bu tâli tesire ulaşacağı hedefin yönünü göstermek üzere refakat eden; daha üst idrakli bir kaynaktan gelen tâli tesirdir. (81, 82)

Bir varlıktan bir maddeye ya da bir varlığa bir tâli tesirin gelmesi şöyle olur:

Bir tesirin bir maddeden bir maddeye gelmesi demek, o tesiri “verici madde”nin manyetik alanından alıcı maddenin manyetik alanına çok ince bazı partiküllerin, yani pek yüksek hareketleri haiz (hareketleri taşıyan, hareketlere sahip) değerlerin aktarılması demektir. (80) Bu aktarım her iki tarafın da katılımıyla olur. (80) Tesiri alacak maddenin ya da varlığın ihtiyacına cevap verme kudret ve liyakatinde bulunan verici varlığın manyetik alanından bir tesirin kalkmasına karşılık, alıcı madde veya varlık da kendisine ulaşması istenilen bu tesiri –kendi manyetik alanından bir parçasını uzatmak suretiyle– adeta davet eder gibi bir vaziyet alır, daha doğrusu davet edici tesirler göndermeye başlar ki, bunlara ‘öncü tesir’ denir. (80-81) İnsanların istekleri, arzuları, ihtiyaçları, ‘cehit’leri ve ‘dua’ları öncü tesirler grubuna birer örnek olarak gösterilebilir. (81)

İşte böylece, sanki bir havaalanından uçağa verilen sinyaller gibi, bu öncü tesirler, gelmekte olan birinci tâli tesiri karşılamak üzere harekete geçerken, o alana inmesi icap eden birinci tâli tesir de idrakli, yarı idrakli ve hatta bazen de otomatik olarak kendi kaynağından çıkıp ineceği alana doğru yürümeye başlar. (81) Fakat bu birinci tâli tesir başıboş değildir: (81) Ona, ulaşacağı hedefin yönünü göstermek için, daha üst idrakli kaynaktan gelen diğer bir tâli tesir de eşlik eder ki, buna güdücü tesir denir. (81) Bu güdücü tesir birinci tâli tesir ile sempatize olmuştur. (81) Onunla doğrudan doğruya sempatize olabilecek ayarda bulunması, kendisinin ona refakat etmesini mümkün kılmış olmakla birlikte, güdücü tesir nispeten kabadır. (81) Çıktığı kaynağın şuur ve idraki her ne kadar birinci tesirinkinden üstün olsa da, sinyal vererek bekleyen manyetik alana onu tam isabetle ulaştırabilecek kudrette değildir. (81)

Bunların hedefe ulaşmalarını önleyebilecek iki etken vardır:

1- Güdücü tesir, her şeyi kapsayan bir idrak genişliğine sahip olmadığından, yolunu şaşırabilir. (81) Birinci tâli tesirin sempatize olabileceği, ihtiyaçları dolayısıyla bu tür tesirlere sinyal veren birtakım başka manyetik alanlar daha olabilir ki, bu birinci tâli tesirin oralara gitmemesi icap eder. (81) İşte güdücü tesirin bu husustaki yetersizliği yüzünden, birinci tâli tesir, diğer alanların vermekte oldukları sinyallere aldanıp kapılarak, yönünü onlardan birine doğru çevirebilir. (82)

2- Hedefi yönünde giden birinci tâli tesire müdahale edip onun mahiyetini değiştirmek, yolundan çevirmek, hatta ortadan kaldırmak kudretinde olan, başka bir sürü parazit tesirle karşılaşmaları mümkündür. Güdücü tesirler –bazen çok güçlü olan– bu müdahalelere karşı koyabilecek durumda değildirler. (82) Birinci tâli tesir bu tür saldırılar karşısında korunmasız kalınca, yarı yolda yozlaşıp fonksiyonunu yitirecek duruma gelebilir, bir başka yere sürüklenebilir ya da dağılıp gidebilir. (82)

Bu yüzden bunlara daha kudretli, üçüncü bir tesir eşlik eder ki, buna da ‘dirijan tesir’ denir.

Dirijan tesir

Tâli tesirler

Tesirler

Manyetik alan

Dua